Çoklu Bulut: Teknolojiden Stratejiye

Bulut bilişim artık kurumların sadece teknoloji tercihi değil, iş stratejilerinin giderek daha belirgin bir unsuru haline geldi. Günümüzde rekabet avantajını etkileyen önemli faktörlerden biri teknoloji yatırımlarının stratejik değeri.

Dijital dönüşüm hızlandıkça kurumların öncelikleri çeşitleniyor. Artık kurumlar yalnızca operasyonel ölçeklenebilirlik veya regülasyon uyumuna değil, aynı zamanda veri analitiği ve yapay zekâ kapasitesine de odaklanıyor. Bu çok boyutlu ihtiyaçlar, kurumları, farklı platformların güçlü yönlerini birleştirerek fayda sağlayabilecekleri çoklu bulut yaklaşımlarına yönlendiriyor. Artık mesele “hangi bulut en iyi?” değil, “hangi iş yükü için hangi bulut en doğru seçim?” sorusuna yanıt bulmak.

Gartner, 2025 projeksiyonlarına göre kurumsal iş yüklerinin yüzde 80’den fazlasının birden fazla bulut ortamında çalışacağını belirtmişti. IDC ise çoklu bulut stratejilerinin yalnızca maliyet optimizasyonu için değil, çeviklik, inovasyon kapasitesi ve risk yönetimi açısından da hızla benimsendiğini vurguluyor.

Sahada gözlemlediğimiz tablo da bu öngörüleri doğruluyor, Türkiye’de çoklu bulut yaklaşımları hızla olgunlaşıyor.

Çoklu Bulutun Gerçek Değeri

Türkiye gibi regülasyonun belirleyici olduğu pazarlarda, kurumlar çoklu bulut stratejilerini veri egemenliği ilkelerine göre şekillendiriyor çünkü hangi verinin hangi ortamda saklanabileceği, stratejinin yönünü doğrudan etkiliyor.

Bu kapsamda veri yerelleştirmeye ilişkin düzenlemeler, global bulut sağlayıcıları kullanım biçimine yön veren önemli bir çerçeve oluşturuyor. Çoklu bulut yaklaşımı, bu çerçeveyi yönetilebilir hale getirerek kurumların hem yerel hem global bulut ekosistemlerinden uyumlu ve dengeli biçimde yararlanmasını sağlıyor.

Bu yaklaşım global ölçekte faaliyet gösteren kurumlar açısından da kritik bir değer taşıyor. Çoklu bulut, farklı coğrafyalardaki veri merkezleri arasında performans, süreklilik ve uyum dengesini kurmak açısından güçlü bir esneklik ve güvenlik sunuyor.

Zorlukları Yönetmek

Nutanix’in 2024’te yayınladığı Enterprise Cloud Index raporunda, kurumların yüzde 60’ının çoklu bulut mimarisini tercih ederken en büyük zorluk olarak yönetim karmaşıklığını gösterdiğini raporlamıştı. Bu nedenle çoklu bulutun başarısı, yalnızca doğru sağlayıcı seçimine değil, otomasyon, yönetişim ve güvenlik kurgusunun olgunluğuna da bağlı.

Bu noktada kurgunun baştan doğru stratejilerle yapılmasının ve uzun vadeli planlara uygunluğunun gözetilmesinin gerekliliğini her fırsatta hatırlatıyoruz. Başarılı bir çoklu bulut stratejisi, “ne kadar çok platform” değil, “ne kadar iyi entegre edilmiş bir mimari” sorusuna verilen doğru yanıtla mümkün oluyor.

Teknolojinin Ötesine Geçen Strateji

Dolayısıyla çoklu bulut, yalnızca bir teknoloji tercihi değil; kurumların değişime ve inovasyona nasıl yanıt verdiğini gösteren bir strateji meselesi, bir yönetim kültürü.Gerçek değer, altyapılarda değil, bu mimarilerin iş stratejileriyle ne kadar uyumlu tasarlandığında yatıyor. Geleceğe hazır kurumlar, sadece farklı bulutları bir arada kullanabilen değil; onları tek bir stratejik vizyonun parçası haline getirebilen kurumlar olacak.

Kaynak: Çoklu Bulut: Teknolojiden Stratejiye - Harvard Business Review Türkiye